11 Aralık 2011 Pazar

Grapes of Wrath

Bir zamanlar topraklarımız vardı.Sınırlarımız vardı.Yaşlılar ölüyordu ve gençler geliyordu, daima bir şeydik.Aileydik.Bir bütündük ve temizdik.Ama artık temiz değiliz.Temiz kalmamıza izin vermiyorlar.Artık aile değiliz,dağılıyoruz...
Dedelerimizin yaşayıp öldüğü topraklardan çıkmamızı nasıl isteyebilirler.Doğup ve öleceğimiz yerden bizi nasıl koparırlar.Kim? Nasıl? Oysa ki güzel bir aile tablosu çizilmişken bu olanlar niye? Ama herkes emir kulu,bu işi yapanlarında bir üstü var.Çoluk çocuğuna ekmek götürebilmek için yapanlar var bu işi.Suçlu yok..Suçlu olanları görüp susmak,görmemezlikten gelmek...Her zaman kendi davanız için savaşın...Belki siz bunun üzümlerini yiyemeyeceksiniz ama sayenizde pek çok kişi yiyecektir.


Bir romandan uyarlama olup John Ford'un hayat verdiği eşsiz bir klasik.Yeni başladığım klasikler serüveninde hiçbir zaman unutamayacağım bir yapıt.Unutulmaz bir dram.Dram filmlerine olan zaafım bu film ile daha da şekillendi.Ekonomik buhrandan dolayı fakir insanların üç kuruş için çektikleri öyle mükemmel anlatılıyor ki...Gerçekten ne yazacağımı bilemiyorum.Bir başyapıt.hüzünlü bir şölen. İzlediğim ikinci Henry Fonda filmi.Bu adama artık dahada hayranım.Gözlerindeki sır insanı büyülüyor.Jane Darwell izlediğim en iyi oyunculuklardan birini sergilemiş.Bir annenin ayakta tutmaya çalıştığı aile. Ancak bu kadar etkileyici oynanabilir.Adeta yaşamış.Birde vaiz rolünü canlandıran oyuncu ile her şey mükemmeldi.
İzleyebileceğiniz en iyi filmlerden.Tereddüt etmeyin.

[ A+ ]


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder